Devlet memurluğu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile belirlenen özel statü ve sorumlulukları beraberinde getirir. Bu statünün devamı, Kanunda öngörülen nitelik ve şartların hem göreve başlarken taşınması hem de görev süresince korunmasına bağlıdır. İşlenen suçlar ve bu suçlar neticesinde verilen mahkumiyet kararları, memuriyet statüsünü doğrudan etkileyen unsurlardır. Birtakım suçlar ve cezalar memuriyetin sona ermesine yol açmaktadır. Bazı suçlar için ceza infazı sonrası göreve dönme imkanı var iken bazıları açısından yoktur. 

Bu makalemizde, 657 sayılı DMK başta olmak üzere ilgili mevzuat ve önemli yargı kararları çerçevesinde, suç ve ceza nedeniyle memuriyetten çıkarılma/atılma ve göreve dönme şartlarını inceleyeceğiz. 

Memuriyetten Çıkarılma/Atılma

Memuriyetten çıkarılma veya atılma, bir kamu görevlisinin Devlet Memurluğuna Kabul Şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya görev esnasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmesi durumunda, memuriyet görevine son verilmesi durumudur. Bu durum, memuriyet sıfatının sona ermesi anlamına gelir. İlgili idari makamın kararıyla kesinleşir. Memuriyetten çıkarılma kararı verilmesinin nedenleri birden fazladır. Adli mahkumiyetler, bu nedenlerin başında gelmektedir. Adli para cezası, hapis cezası, cezanın ertelenmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması gibi ceza hukuku kurumlarının memuriyet statüsüne etkileri, Devlet Memurları Kanunun ilkeleri çerçevesinde belirlenir.

Suçun Niteliği ve Ceza Miktarına Göre Memuriyete Engel Durumlar

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, memuriyete engel teşkil eden suç ve cezalar konusunda üç temel ilkeyi benimsemiştir. Bu ilkeler, memuriyet statüsünün korunması veya sona ermesi açısından belirleyici rol oynar.

Memuriyete Engel Suçlar

Aşağıdaki tabloda, Devlet Memurları Kanunun memuriyete engel suç kategorileri özetlenmiştir. Buna göre; 

İlke

Suçun Türü/Cezası

Memuriyete Etkisi

Taksirli Suçlar

Ceza miktarı ne olursa olsun taksirli suçlar için.

Kural olarak memuriyete engel değildir. Ancak infaz tamamlanana kadar görevden uzaklaştırma uygulanır.

Kasten İşlenen Suçlar 

1 yıl veya daha fazla süreli hapis cezası olan suçlar için.

Memuriyete kabul edilemez veya memuriyet görevi sona erer.

Suçun Niteliği Gereği Yüz Kızartıcı Suçlar

Ceza miktarı ne olursa olsun hapis veya adli para cezası fark etmeksizin suçlar için.

Memuriyete süresiz engel teşkil eder.

Taksirli Suçlar ve Görevden Uzaklaştırma

Taksirli suçlardan alınan mahkumiyetler örneğin, dikkatsizlik sonucu yaralama veya ölüme neden olma, ceza miktarı ne olursa olsun, Devlet Memurları Kanunu açısından memuriyete engel bir durum oluşturmaz. Yani, bu tür bir suçtan mahkum olan kişi memuriyete kabul edilebilir veya memuriyetine son verilemez.

Ancak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu madde 53/1-a hükmü gereği, hapis cezası hükmünün infazı tamamlanıncaya kadar cezaevinde, denetimli serbestlikte ve koşullu salıverme dahil devlet memurluğu yapılamaz. Bu durumda, memur hakkında görevden uzaklaştırma kararı verilmelidir. Yetkili amir, infazın tamamlanmasıyla memurun görevine dönmesine iadesine karar verir.

Kasten İşlenen Suçlarda Süre Sınırı

Kasten işlenen bir suçtan dolayı 1 yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkum olmak, memuriyete kabul şartlarından birinin kaybı anlamına gelir. Memuriyet esnasında bu mahkumiyetin kesinleşmesi, görevin sona ermesine yol açar. Ancak mahkum olunan 1 yıl veya daha fazla süreli hapis cezasının, 5237 sayılı TCK m.50/1 uyarınca adli para cezasına çevrilmesi durumunda, memuriyet engeli ortadan kalkar.

DMK m.48/A-5'te Sayılan Memuriyete Engel Suçlar

Uygulamada “yüz kızartıcı suçlar” olarak da bilinen bu suçlar, ceza miktarına ve cezanın hapis mi yoksa adli para cezası mı olduğuna bakılmaksızın, sadece suçun niteliği gereği memuriyete süresiz engel teşkil eder. Bu durum, Devlet Memurları Kanunu madde 48/A-5 hükmü ile sabittir. Bu suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar hariç, genellikle kamu güvenine, kamu idaresine, kamu sağlığına ve mala karşı işlenen önemli suçları kapsar. Buna göre; 

Suç Kategorileri

DMK m.48/A-5 Kapsamındaki Suçlar 

Devlet Düzenine Karşı Suçlar

Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardır. TCK m.309-316 ve Kaçakçılık suçları Memuriyete Engel Suçlardandır. 

Kamu İdaresine Karşı Suçlar

Zimmet, İrtikap, Rüşvet, İhaleye fesat karıştırma, Edimin ifasına fesat karıştırma suçları Memuriyete Engel Suçlardandır.

Mala Karşı Suçlar

Hırsızlık, Dolandırıcılık, Güveni Kötüye Kullanma, Hileli İflas suçları Memuriyete Engel Suçlardandır.

Sahtecilik Suçları

Tüm sahtecilik suçları olan Özel Belgede, Resmi Evrakta, Parada Sahtecilik Memuriyete Engel Suçlardandır.

Diğer

Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama Memuriyete Engel Suçlardandır.

Bu suçlardan herhangi biriyle mahkum olan kişi, cezanın miktarı önemsiz olmakla birlikte, memuriyete kabul edilmez. Memur ise görevine son verilir. 

Ceza Hukuku Kurumlarının Memuriyet Statüsüne Etkileri

Ceza mahkumiyetinin infazına ilişkin bazı özel kurumlar, memuriyetten çıkarılma sürecinde farklı hukuki sonuçlar doğurur.

Hapis Cezasının Ertelenmesi ve Memuriyet

Hapis cezasının ertelenmesi, Türk Ceza Kanununa göre cezanın bir infaz biçimi olarak kabul edilir. Bu durumda hükümlü cezaevine girmese de, belirlenen denetim süresini yükümlülüklere uygun geçirdiğinde cezası infaz edilmiş sayılır. Ertelenen mahkumiyetin memuriyete etkisi şöyledir:

  1. Süre Yönünden: Ertelenen hapis cezası 1 yıl veya daha fazla süreli ise, kişi memuriyete kabul edilemez. Kişi memur ise memuriyetine son verilir.
  2. Suç Vasıf Yönünden: Ceza miktarı ne olursa olsun, ertelenen hapis cezası Devlet Memurları Kanunu madde 48/A-5’te sayılan memuriyete engel suçlardan kaynaklanıyorsa, memuriyet statüsüne engel teşkil eder.
  3. 1 Yıl Altı ve Engel Olmayan Suçlar: Ertelenen ceza 1 yılın altında ve memuriyete engel suçlardan değilse, memuriyet statüsüne son verilemez. Ancak, denetim süresi boyunca geçici olarak görevden uzaklaştırılır. Danıştay kararları Devlet Memurları Kanunu madde 48/A-5 hükmünde sayılan suçlardan mahkumiyet halinde, cezanın ertelenmiş olmasının bu durumu değiştirmeyeceğini ve memuriyeti sürdürme hakkını süresiz olarak ortadan kaldıracağını açıkça belirtmektedir.

HAGB ve Memuriyet

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararı, hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içinde sonuç doğurmaması, denetim süresi sonunda cezanın ortadan kalkması ve davanın düşmesi sonucunu doğurur. Kural olarak:

  1. Mahkumiyet Sebebiyle Çıkarılma: HAGB kararı, DMK m.48/A-5 ve m.98/b uyarınca mahkumiyet sebebiyle yapılan memuriyetten çıkarma engelini ortadan kaldırır. Çünkü HAGB kararı, kesinleşmiş bir mahkumiyet anlamına gelmez. Danıştay 12. Daire kararları bu ilkeyi desteklemektedir.
  2. Disiplin Sebebiyle Çıkarılma: HAGB, işlenen fiilin disiplin hukuku açısından yeniden değerlendirilmesine engel değildir. İdare, ceza mahkemesindeki fiili, DMK m.125/E-g bendindeki “memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiili kapsamında değerlendirerek memuriyetten çıkarma cezası verebilir. Bu durumda, HAGB kararı disiplin cezasına engel teşkil etmez.
  3. Özel Kanunlardaki Durum: Polis memurluğu gibi bazı özel memuriyetler için HAGB kararına rağmen memuriyete engel teşkil eden özel düzenlemeler mevcuttur.

Memnu Hakların İadesi ve Adli Sicil Kaydının Silinmesinin Memuriyete Etkisi

Memnu hakların iadesi ve adli sicil kaydının memuriyete etkisini şu şekilde sıralayabiliriz. Buna göre; 

  1. Memnu Hakların İadesi: Türk Ceza Kanunu madde 53’teki genel hak yoksunlukları, cezanın infazı sonrası kalksa da, Devlet Memurları Kanunu madde 48/A-5 gibi özel kanunlardaki hak yoksunlukları devam edebilir. Memnu hakların iadesi kararı, yüz kızartıcı suçlardan mahkum olanlar yönünden devlet memuru olma koşullarını sağlama bakımından bir hak doğurmamaktadır. Başka bir deyişle Devlet Memurları Kanunu madde 48/A-5’teki suçlardan çıkarılanlar, memnu hakların iadesi alsalar bile göreve geri dönemezler.
  2. Adli Sicil Kaydının Silinmesi: Adli sicil kaydının silinmesi, Devlet Memurları Kanunu madde 48/A-5 ile getirilen ve affa uğramış olsa bile süresiz hak yoksunluğu getiren düzenlemeyi ortadan kaldırmaz. Adli sicil kaydının silinmesi, yüz kızartıcı suçtan dolayı ortaya çıkan hak yoksunluğunu kaldırmaz. Buna göre  memuriyetten çıkarılan kişinin yeniden memuriyete alınmasını sağlamaz.

Suçun İnfazı Sürecinde Memuriyet Yapma Yasağı

Suçun vasfı veya ceza miktarı ne olursa olsun, bir hapis cezası mahkumiyetinin infazı sürecinde devlet memurluğu yapılamaz. İnfazın tamamlanması, kişinin cezaevinde, denetimli serbestlikte ve koşullu salıverme süresini tamamlaması ile gerçekleşir. Bu süre zarfında memur hakkında görevden uzaklaştırma kararı verilir. İnfazın tamamlanmasıyla birlikte, memur hakkında yeni bir işleme gerek kalmaksızın, yetkili amirin kararıyla göreve dönmesi sağlanır. Bu durum, yalnızca taksirli suçlar veya kasten işlenen 1 yılın altındaki hapis cezaları için geçerlidir. Ancak, Devlet Memurları Kanunu madde 48/A-5’te sayılan suçlardan mahkum olanlar veya kasten işlenen suçlardan 1 yıl ve üzeri hapis cezası alanlar, cezalarının infazı tamamlansa bile, madde 48’deki memuriyete kabul şartını kaybettikleri için memuriyet görevine son verilir ve bunlar göreve dönemezler.

Yorumunuzu Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir