İcra ve İflas Hukuku, alacaklının hakkına kavuşması için borçlunun mallarının satışını öngören kıymet takdiri ve itiraz usulünü düzenlemiştir. Satışa konu taşınır veya taşınmaz malların değerinin belirlenmesi işlemine kıymet takdiri denilmektedir. Ancak, icra müdürlüğünce bilirkişi marifetiyle yapılan bu değerleme her zaman gerçek değeri yansıtmayabilir. İşte bu durumda kıymet takdirine itiraz edilmektedir. 

Kıymet Takdiri Nedir?

İcra ve İflas Hukuku kapsamında, borçlunun haciz konulan menkul ve gayrimenkul mallarının değerinin belirlenmesi işlemine kıymet takdiri denilmektedir. Kıymet takdiri, icra takibinin tarafsız bir şekilde ilerlemesini, alacaklının hakkına kavuşmasını ve borçlunun mülkiyet hakkının korunmasını sağlar. Zira bir malın değerinin gerçeğe aykırı, yani aşırı düşük veya aşırı yüksek belirlenmesi hem alacaklı hem de borçlunun menfaatlerini zedelemektedir. Belirlenen bedele alacaklının veya borçlunun itiraz etmesi ise Kıymet Takdirine itiraz olarak anılmaktadır. 

Haciz ve Satış Sürecinde Kıymet Takdiri

Satışın ilk adımı, icra takibinde borçluya ait malın haczedilmesidir. Satışın yapılabilmesi için ise, haczedilen malın piyasa koşullarına uygun bir değerinin belirlenmesini gerektirir. Haciz ve satış sürecince ayrı ayrı kıymet takdiri yapılmaktadır. Buradaki amaç, hem borçlunun malının gerçek değerinin altında satılmasını önlemek hem de alacaklının alacağına eksiksiz ulaşmasını sağlamaktır.

Yeni Haciz ve Mükellefiyetler Durumunda Yeniden Değerleme

Hacizler düştükten sonra yeni hacizler konulursa, satışın bu yeni hacizlere dayanılarak yapılabilmesi için yeniden kıymet takdirinin yapılması ve satışın da bu yeni değer üzerinden gerçekleştirilmesi zorunludur. Düşen hacizlere dayalı eski değerleme, hukuken hiçbir sonuç doğurmaz ve mahkemece resen gözetilmesi gereken bir durumdur. Taşınmaz mallarda ise kıymet takdirinin bir diğer önemli amacı, mükellefiyetler listesindeki yükümlülüklerin tapu siciline kayıtlı veya resmi senede dayalı yükümlülükler taşınmazın takdir edilen kıymetine olan etkisini belirlemektir. İcra memuru, satışa başlamadan önce bu yükümlülükleri gösteren listeyi hazırlar.

Kıymet Takdirine İtiraz Nasıl Yapılır?

Kıymet takdirine itiraz, icra müdürlüğünün bilirkişi aracılığıyla belirlediği değerin, malın gerçek kıymetini yansıtmadığı iddiasıyla yapılan bir şikâyet prosedürüdür. Hukuki niteliği itibarıyla teknik anlamda bir dava değil, İcra İflas Kanunu’ndan doğan bir şikâyet yoludur. Bu nedenle, itiraz sürecinde karşı dava açılamaz. Karşı dava yoluyla bir başvuru yapılmışsa mahkeme bunun reddine karar verir. 

İtirazın Süresi, Görevli Mahkeme ve Usulü

Kıymet takdirine itiraz süreci, kanunla belirlenmiş kesin kurallara tabidir. Buna göre;

  1. Süre: İtiraz, kıymet takdir raporunun ilgililere tebliğinden itibaren başlayan 7 günlük kesin yani hak düşürücü süreye tabidir. Borçluya tebligat usulsüz olsa dahi, en geç satış ilanının tebliğ edildiği tarihte kıymet takdirini öğrendiği kabul edilir.
  2. Görevli ve Yetkili Mahkeme: Şikâyetin yapılacağı yer, raporu düzenleyen İcra Dairesinin bağlı olduğu İcra Mahkemesidir.
  3. Taraflar: Kıymet takdiri raporu; borçluya, haciz koyduran alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebliğ edilir. Bu kişilerin her biri, malik olma şartı aranmaksızın itiraz hakkına sahiptir.
  4. Masraf Şartı: Şikâyet başvurusu ile birlikte yeniden bilirkişi incelemesi masrafları için gerekli gider ve ücretin 7 gün içinde mahkeme veznesine yatırılması gerekir. Bu masrafların süresinde yatırılmaması, şikâyetin kesin olarak reddine karar verilir. 

İtirazın İncelenmesi ve Mahkeme Kararı

İcra Mahkemesinin itiraz üzerine, icra müdürü belirlediği değerin malın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığını denetlemektedir. Mahkeme, şikâyeti haklı bulursa yani malın değerinin iddia edildiği gibi icra müdürlüğünce belirlenenden daha yüksek veya daha düşük olduğunu tespit ederse şikâyeti kabul eder. Aksi durumda ise şikâyeti reddedilir. Mahkeme bu incelemeyi, yeni bir keşif ve bilirkişi kurulu raporu alarak gerçekleştirir. Mahkemenin belirlediği bu yeni değer, satışa esas alınacak kesin değer olur. İcra Müdürlüğü eski değer üzerinden satış yapamaz. Satış yapılması durumunda ihalenin feshine gidilebilir. İhalenin feshi davaları maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder. İcra Mahkemesinin kıymet takdirine ilişkin verdiği kararlar kesindir ve bu kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.

Kıymet Takdirinin Kesinleşmesi ve Sonuçları

Kıymet takdirine, 7 günlük süre içinde şikâyet edilmemesi, şikayet yoluna başvurulmasına rağmen, gerekli giderlerin süresinde yatırılmaması veya şikayetin esastan reddedilmesi durumunda kıymet takdiri kesinleşir. 

Kesinleşme Sonrası İki Yıllık Süre

Kesinleşen bir kıymet takdiri üzerinden, fiilen keşfin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. Bu süre, borçlunun haklarını koruma ve takip işlemlerine devam etmesi açısından önemlidir. Ancak, doğal afetler veya imar durumundaki çok önemli değişiklikler gibi istisnai hallerde iki yıllık süre dolmadan da yeniden kıymet takdiri istenebilir.

Kıymet Takdiri Aşamaları

Kıymet takdiri, icra memuru veya bilirkişiler aracılığıyla yapılır ve icra takibinin iki ana aşamasında yapılır. Bunlar:

  1. Haciz Aşamasında Kıymet Takdiri: Haciz aşamasında kıymet takdirinin amacı, borçlunun borcu, faizi ve masrafları karşılayacak miktarda malın haczedilmesini sağlamak ve ölçülülük ilkesini gerçekleştirmektir. İcra İflas Kanunu madde 87’de düzenlenmiştir.
  2. Satış Aşamasında Kıymet Takdiri: Satış aşamasında kıymet takdirinin amacı, malın muhammen (tahmini) kıymetini belirleyerek, satışın en az hangi bedel üzerinden örneğin ilk ihalede %50’den, ikincisinde %40’tan aşağı olmamak üzere yapılacağını tespit etmek için düzenlenmiştir. İcra İflas Kanunu madde 128’de düzenlenmiştir. 

Kıymet Takdirine İlişkin Kanuni Düzenleme

İcra ve İflas Kanunu (İİK) Madde 128/a, kıymet takdirine itirazın temelini oluşturur:

“Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler.” Bu maddeye göre:

  1. İtiraz, bir şikâyet yoludur, teknik anlamda bir dava değildir.
  2. Başvuru süresi 7 gün ile sınırlıdır (hak düşürücü süre).
  3. Yetkili merci İcra Mahkemesi‘dir.

İİK 128/a’nın en önemli şartlarından biri de şudur: “Şikâyet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli masraf ve ücretin mahkeme veznesine yatırılması hâlinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabilir; aksi hâlde başka bir işleme gerek olmaksızın şikâyet kesin olarak reddedilir.” 

Yetkili ve Görevli Mahkeme

Kıymet takdirine itirazda görevli mahkeme, İcra ve İflas Kanunu’nun özel yetki alanı içinde yer alan İcra Mahkemesi‘dir. Ancak ortaklığın giderilmesi davalarında (izale-i şüyu) satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmişse, kıymet takdirine itirazlar İİK değil, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) gereğince Sulh Hukuk Mahkemesi‘nde yapılır. İtirazda yetkili mahkeme, kıymet takdiri raporunu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki İcra Mahkemesi‘dir. Kıymet takdiri, talimat yoluyla başka bir yerdeki icra dairesi yani istinabe edilen merci tarafından yapılmışsa, itirazı inceleme yetkisi istinabe edilen dairenin bulunduğu yerdeki İcra Mahkemesi‘ne aittir.

Yetkisizlik Prosedürü

Eğer itiraz dilekçesi yetkisiz bir icra mahkemesine verilirse, mahkeme dosya üzerinden inceleme yaparak en geç on gün içinde yetkisizlik kararı verir ve dosyayı masrafları gider avansından karşılanmak suretiyle re’sen yetkili icra mahkemesine gönderir

Kıymet Takdirine İtirazın Sonucu Nedir?

İcra Mahkemesi, itirazı haklı bulursa, eski kıymet takdirini iptal eder ve kendi atadığı bilirkişi heyeti marifetiyle yeni bir değer belirler. Satış işlemleri, mahkemenin belirlediği bu yeni değer üzerinden devam eder.

Kıymet Takdiri Kaç Yıl Geçerlidir?

Kesinleşen kıymet takdiri, yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. Ancak doğal afetler, imar durumundaki önemli değişiklikler veya benzeri fevkalade hallerde iki yıllık süre dolmadan da yeniden kıymet takdiri istenebilir.

Kıymet Takdirine İtiraz, İcra Satışını Durdurur Mu?

Kıymet takdirine itiraz, kural olarak satış hazırlıklarını ve ilanını engellemez. Ancak mahkeme, itirazı haklı bularak yeni bir değer belirlerse, bu yeni değere göre satış ilanının düzeltilmesi veya yeniden yapılması gerekebilir, bu da satış tarihinde bir ertelemeye neden olur. 

Şikâyetin Kabul ve Red Sonuçları

Şikayetin kabulü veya reddi aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Buna göre;

Sonuç

Satışa Esas Alınacak Değer

Öncelikli Menfaat

Kabul (Borçlu İtirazı)

İcra Mahkemesince belirlenen daha yüksek değer

Borçlunun malvarlığı hakkının korunması

Kabul (Alacaklı İtirazı)

İcra Mahkemesince belirlenen daha düşük değer

Alacaklının hızlı satış menfaatinin korunması

Ret

İcra Dairesinin belirlediği ilk değer geçerliğini korur.

Memur işleminin hukuka uygunluğunun onanması

İcra Mahkemesi tarafından kesin olarak belirlenen bu değer yerine, icra müdürlüğünce belirlenen ilk değer üzerinden ihale yapılamaz. Aksi halde, bu durum başlı başına bir ihalenin feshi sebebi sayılır.

İki Yıllık Süre Sınırlaması ve Enflasyon Sorunu

İİK m.128/a-2 uyarınca, kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. İki yıllık süre dolmadan yeniden kıymet takdiri istenebilecek haller doğal afetler ve imar durumundaki önemli değişikliklerdir.

Bununla birlikte, Türkiye’deki gibi yüksek enflasyonist ortamlarda, iki yıllık süre içinde malın değerinde %100’ü aşan artışlar meydana gelebilmekte, bu durum kıymet takdirinin güncelliğini yitirmesine ve borçlunun/alacaklının mülkiyet hakkının zedelenmesine yol açmaktadır. Bu durumda 2 YIL’lık süre geçmeden kıymet takdiri istenebilmektedir. 

Yorumunuzu Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir