Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, Türk hukuk sisteminde en sık karşılaşılan ve en yüksek ekonomik değere sahip sözleşme türlerinden biridir. Halk arasında “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi” olarak da bilinen bu hukuki düzenleme, arsa sahipleri ile müteahhitler yani yükleniciler arasındaki hak ve yükümlülükleri belirleyerek mimari projelerin uygulanmasını sağlar. Bu makale, sözleşmenin tanımından hukuki niteliğine, şekil şartlarından tarafların borçlarına kadar tüm detayları kapsamaktadır.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, iki taraflı borç doğuran bir karma sözleşme türüdür. Arsa sahibinin, sahip olduğu arsanın belirli bir kısmının mülkiyetini yani arsa payını müteahhide devretmeyi taahhüt ettiği sözleşmelere Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri denilmektedir. Bu devir, genellikle inşaatın belirli aşamalarında parça parça gerçekleştirilir. Müteahhit (yüklenici) ise arsa üzerinde anlaşılan mimari projeye ve teknik şartnameye uygun olarak bir yapı, eser veya bina inşa etmeyi ve inşa edilen bağımsız bölümlerden kararlaştırılan sayıda olanı eksiksiz ve süresinde arsa sahibine teslim etmeyi taahhüt etmektedir. Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde, sözleşme, arsa sahibinin arsa payı devri borcu ve müteahhidin eser yani bağımsız bölüm meydana getirme ve teslim borcu olmak üzere iki edim üzerine kuruludur.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, hukuki niteliği itibarıyla hem eser sözleşmesinin hem de gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin unsurlarını içerdiğinden, tam iki tarafa borç yükleyen karma bir sözleşme türüdür.
Hukuki Nitelik | Sözleşmenin İçeriği | İlgili Kanun Maddesi |
Eser Sözleşmesi | Müteahhidin bir eser meydana getirme borcu şeklindedir. | Türk Borçlar Kanunu (TBK) md. 470 vd. |
Gayrimenkul Satış Vaadi | Arsa sahibinin arsa payı, müteahhidin ise bağımsız bölüm devri taahhüdü söz konusudur. | Noterlik Kanunu md. 60, TBK md. 237 (Atıf yoluyla) |
Sözleşmenin temel edimlerinden biri taşınmaz mülkiyetinin devri taahhüdünü içerdiği için, Noterlik Kanunu’nun 60. ve 89. maddeleri gereğince ve Yargıtay içtihatları uyarınca resmi şekilde yapılması zorunludur. Resmi şekil sözleşmenin geçerlilik şartıdır. Resmi şekle aykırı yapılan sözleşmeler geçersiz olup ancak sebepsiz zenginleşme konusu edilebilir.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, yüklenicinin ve arsa sahibinin hak ve yükümlülüklerini düzenlemektedir. Sözleşmenin temeli tarafların borçları ile vaatlerine dayanır. Aşağıda ayrıntılı bir şekilde sayılmıştır.
Müteahhidin borçları, asli edimler ve yan borçlar olmak üzere ikiye ayrılır. Buna göre;
Asli Edimler (Temel Borçlar):
Yan Borçlar (Yardımcı Yükümlülükler) (H3)
Uygulamada arsa payı devrinin zamanlamasına göre üç ana tür sözleşme türü görülmektedir. Bu sözleşme türleri aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Sözleşme Çeşidi | Arsa Payı Devir Şekli | Uygulamadaki Kullanımı |
Parça Parça Devir Şeklinde | Arsa payları, inşaatın temel ruhsatı, kaba inşaatın tamamlanması gibi belirli aşamaları tamamlandıkça devredilir. | En sık karşılaşılan ve risk dağılımı sağlayan sözleşme türüdür. |
Teminat İpoteği Karşılığı Devir | Arsanın tamamı veya bir kısmı, müteahhidin kredi kullanabilmesi için ipotek karşılığında devredilir. İnşaat ilerledikçe ipotek kısmen veya tamamen kaldırılır. | Finansman ihtiyacı yüksek projelerde müteahhitlerin tercih ettiği sözleşme türüdür. |
Satış Vaadi ile Birlikte Sözleşme | Sözleşme hem inşaat yapım taahhüdünü hem de bağımsız bölüm/arsa payı satış vaadini aynı anda içerir. | Tarafların birbirine güvenmediği durumlarda tercih edilmektedir. |
Müteahhidin borçlarını kararlaştırılan sürede ve şekilde ifa etmemesi birtakım hukuki sonuçlara sebebiyet vermektedir. Müteahhidin temerrüdü ve ayıplı ifa aşağıda anlatılmıştır.
Müteahhidin taahhüt ettiği sürede inşaatı bitirip bağımsız bölümleri teslim etmemesi temerrüt yani gecikme halini doğurur.
Temerrüt Sonucu | Hukuki Durum | Açıklama |
Aynen İfa ve Tazminat | Arsa sahibi, inşaatın tamamlanmasını ve gecikmeden kaynaklanan zararın yani gecikme tazminatı ödenmesini talep edebilir. | Bu durumda gecikme süresi boyunca kira kaybı gibi zararlar talep edilir. |
Sözleşmeden Dönme (Fesih) | Arsa sahibi, müteahhide uygun bir süre vererek (mehil vererek) bu sürede de teslim yapılmazsa sözleşmeyi feshedebilir. | Fesih, geçmişe etkili sonuç doğurur. Arsa sahibi müteahhide devrettiği tapuları tapu iptal ve tescil davası ile geri alabilir. |
Menfi Zarar Talebi | Sözleşmeden dönme halinde, sözleşmenin geçerli olacağına güvenilmesi nedeniyle uğranılan masraflar menfi zarar kapsamında tazmini istenebilir. | Sözleşme yapım masrafları, noter ücretleri gibi zararlar bu kapsamdadır. |
Müspet Zarar Talebi | Aynen ifadan vazgeçilip sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesinden doğan kar kaybı müspet zarar kapsamında tazmini talep edilebilir. | Teslim alamadığı dairelerin rayiç değeri ile arsa payı farkı gibi zararlar bu kapsamdadır. |
Cezai Şart | Sözleşmede gecikme için kararlaştırılan cezai şart, temerrüt anında derhal talep edilebilir. | Tarafların zararı ispat etme yükümlülüğü bu durumda kolaylaşır. . |
Müteahhidin bağımsız bölümleri sözleşmede kararlaştırılan teknik şartlara veya genel olarak öngörülen kullanım amacına uygun nitelikte teslim etmemesi ayıplı ifa sorumluluğunu doğurur. Bu durum Türk Borçlar Kanunu madde 474 ve devamında düzenlenmiştir.
Teslim anında kaba bir muayene ile kolayca anlaşılabilecek ayıplara açık ayıp denilmektedir. Açık ayıp durumunda arsa sahibi, eseri teslim alır almaz, işlerin olağan akışına göre en kısa sürede muayene edip, ayıpları müteahhide bildirmek zorundadır. Başka bir deyişle arsa sahibi ihbar yükümlülüğü altındadır. Kaba muayene ile anlaşılamayan, sonradan ortaya çıkan ayıplara ise gizli ayıp denilmektedir. Bu durumda, ayıp fark edilir edilmez derhal müteahhide bildirim yapılmalıdır. Aksi takdirde artan zararlardan arsa sahibi sorumludur.
İhbar yükümlülüğünü yerine getiren arsa sahibi, ayıbın niteliğine göre şu haklardan birini kullanabilir. Buna göre;
Ayıptan doğan haklarda zamanaşımı süreleri, ayıbın türüne göre farklılık göstermektedir. Buna göre;
Ayıp Durumu | Zamanaşımı Süresi (Teslimden İtibaren) | Dayanak |
Genel Kural | 5 Yıl | TBK md. 478 |
Müteahhidin Ağır Kusuru (Gizleme) | 10 Yıl | TBK md. 146 |
Taşınmaz Yapısı (Konut) | 5 Yıl | TBK md. 478 (Taşınmaz yapılar için özel süre) |
Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası olan Teknik Şartname, inşaatın kalitesini, kullanılacak malzemelerin cinsini, markasını ve modelini, mimari detayları ve uygulama standartlarını belirlemektedir. Sözleşmenin sağlıklı yürütülmesi için Teknik Şartnamenin Detaylı ve Açık olması, “Birinci sınıf malzeme” gibi genel ifadeler yerine, marka ve model belirterek somutlaştırılması gerekmektedir.
İmar mevzuatındaki değişiklikler sonucu sözleşme süresi içinde ilave bağımsız bölümlerin yapılması mümkündür.
Sözleşmenin başarı ile sonuçlanabilmesi içi müteahhidin yetkinliğine ve finansal gücüne bağlıdır.
Sözleşmenin resmi şekle uygun olmasının yanı sıra, içeriğin de arsa sahiplerinin haklarını koruyacak şekilde düzenlenmesine dikkat edilmelidir. Cezai şart, kira bedelleri, iskana karşılık teminat gibi hükümler arsa sahiplerini koruyacak maddelerdir.
İnşaat kapsam ve kalitesi oldukça önemli bir husus olup aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Dikkat Edilecek Husus | Açıklama ve Öneriler |
Teknik Şartname | Bu, sözleşmenin en önemli ekidir. Kullanılacak tüm malzemelerin markası, modeli, sınıfı ve rengi örneğin “A marka kombi”, “B marka 1. sınıf parke” şeklinde açıkça yazılmalıdır. “Lüks malzeme” gibi muğlak ifadelerden kaçınılmalıdır. |
Mimari Proje | Arsa sahibine kalacak bağımsız bölümlerin yeri, cephesi, katı ve büyüklüğü projede kesinleştirilmeli ve sözleşmeye eklenmelidir. |
İskân (Yapı Kullanma İzni) | Müteahhidin borcu, iskanı alınmış ve tüm yasal yükümlülükleri yerine getirilmiş bağımsız bölümleri teslim etmek olmalıdır. İskân masraflarının kime ait olduğu netleştirilmelidir. İskân alınması müteahhide aittir. |
İlave Bağımsız Bölümler | İmar değişikliği ile fazladan bağımsız bölüm yapılması durumunda, bunların paylaşım oranı ve kimin adına tescil edileceği sözleşmede netleştirilmelidir. |
Süre ve teslim şartları, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde önemli bir husustur. Şöyle ki:
Teminat ve arsa payı devrinde aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir. Buna göre;
Teminat: Müteahhitten, işi bitirememesi riskine karşılık banka teminat mektubu veya nakit teminat talep edilmelidir. Aksi takdirde inşaatın tamamlanmaması halinde arsa sahipleri mağdur olacaklardır.
Arsa Payı Devrinin Aşamaları: Arsa paylarının müteahhide devri, inşaatın belirli ve kontrol edilebilir aşamalarına bağlanmalıdır. Örneğin:
Ruhsat alımında %20
Temel üstü betonu dökülünce %40
Kaba inşaat bitince %20
İskân alınıp daireler teslim edilince kalan %20
İpotek Yasağı: Müteahhitin, kendisine devredilen arsa payları üzerine, arsa sahibinin rızası olmadan üçüncü kişiler veya bankalar lehine ipotek tesis etmesi yasaklanmalıdır. Aksi durum arsa sahiplerinin mağduriyetine neden olacaktır.
Kira yardımı, vergi ve harçlar, tapuya şerh gibi hususlar müteahhidin yan borçları arasında sayılmaktadır. Buna göre;
Müteahhidin taahhüdünü yerine getirememesi halinde arsa sahibinin hakları belirli şartlarda güvence altına alınmalıdır. Buna göre;
Müteahhidin temerrüdü, Türk Borçlar Kanunu madde 117 devamında ve eser sözleşmesine ilişkin özel hükümler çerçevesinde değerlendirilir. Süreç, temel olarak ihtar çekme ve ardından seçimlik hakların kullanılması şeklinde olmaktadır.
Temerrütten söz edebilmek için öncelikle müteahhidin kararlaştırılan teslim tarihini geçirmiş olması gerekir. Müteahhidin borcunu zamanında ifa etmemesi durumunda, arsa sahibi, müteahhide ihtarname göndermelidir. İhtarname, ispat kolaylığı açısından Noter aracılığıyla çekilmelidir. İhtarname, müteahhide: Sözleşmeye göre teslim tarihinin geçtiği bildirilir. Uygun bir ek süre (mehil) verilir. Örneğin 30 veya 60 gün gibi. Bu ek süre içinde inşaatın bitirilip teslim edilmemesi halinde, arsa sahibinin aynen ifadan vazgeçeceği ve sözleşmeyi feshedeceği veya müspet zararını talep edeceği açıkça beyan edilir.
Türk Borçlar Kanunu madde 124’teki istisnai durum olan müteahhidin ifadan kaçınacağını açıkça bildirmesi veya teslimin belli bir süre içinde yapılmasının şart olması hariç, kural olarak seçimlik hakları kullanmadan önce müteahhide ek süre verilmesi zorunludur.
Verilen ek süre de sonuçsuz kalırsa, arsa sahibi TBK md. 125 gereği üç seçimlik haktan birini kullanabilir. Bu haklar, arsa sahibinin menfaatine en uygun olanı seçmesine olanak tanır.
Seçimlik Hak | Hukuki Sonuç |
1. Aynen İfa + Gecikme Tazminatı | Sözleşmenin geçerli olduğu kabul edilir. Müteahhittin işi bitirmesi istenirken, gecikilen süre için kira kaybı gibi zararlar talep edilir. |
2. İfadan Vazgeçme + Müspet Zarar | Sözleşme ilişkisi devam eder, ancak arsa sahibi dairelerini istemekten vazgeçer. Sözleşmenin tam olarak ifa edilmemesinden doğan kar kaybını yani Müspet Zararı talep eder. |
3. Sözleşmeden Dönme (Fesih) + Menfi Zarar | Sözleşme geçmişe etkili olarak ortadan kalkar. Arsa sahibi, müteahhide devrettiği arsa paylarını geri alır ve sözleşmenin geçerli olacağına güvenerek yaptığı masrafları Menfi Zarar kapsamında talep eder. |
Fesih iradesi müteahhide ulaştıktan sonra, sözleşme ilişkisi ortadan kalkar. Arsa sahibi, müteahhide daha önce devredilen tapu paylarının geri alınması için Tapu İptal ve Tescil Davası açar. Müteahhit adına tescil edilen payların tekrar arsa sahibine iadesi ve tapu kaydının düzeltilmesi bu davanın amacıdır. Müteahhitin bu payları iyiniyetli üçüncü kişilere satması durumunda, arsa sahibinin tapuya koydurduğu şerh önem teşkil eder. Şerh yoksa, üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasına göre farklı hukuki sonuçlar doğar. Bu davalar taşınmazın aynına ilişkin dava olduğu için Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülür.
Sözleşmenin geçmişe etkili feshi halinde, taraflar birbirlerine verdiklerini iade etmekle yükümlüdür.
İnşaatın tamamlanma oranı ne kadar düşükse, arsa sahibinin ödeyeceği zenginleşme bedeli de o kadar az olacaktır. İnşaatın %90 ve üzerinde tamamlandığı durumlarda ise arsa sahibinin sırf temerrüt nedeniyle fesih hakkını kullanması, Türk Medeni Kanunu madde 2 uyarınca dürüstlük kuralına aykırı görülmektedir.
Sözleşmede kararlaştırılan gecikme cezası yani cezai şart, temerrüt olgusunun gerçekleşmesiyle birlikte muaccel hale gelir. Cezai şart, müteahhidin kusurunu ispat etme zorunluluğu olmadan talep edilebilir ve arsa sahibinin uğradığı zararın ispat yükünü hafifletir. Bu talep, yukarıdaki seçimlik haklar ile birlikte veya bağımsız bir alacak davası olarak ileri sürülebilir.
Sonuç olarak, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi hem arsa sahibinin mülkiyet hakkını hem de müteahhidin ticari menfaatini doğrudan etkileyen, risk barındıran ancak yüksek getirili bir hukuki işlemdir. Sözleşmenin Noterlikçe resmi şekilde yapılması, teknik şartnamenin detaylı hazırlanması ve tüm edimlerin süresinde ve eksiksiz ifa edilmesi, olası hukuki ihtilafları önlemenin en temel adımlarıdır.
Bien & Messe Hukuk ve Danışmanlık
Whatsapp Destek
Merhaba, Bien Messe Hukuk ve Danışmanlık Bürosuna Hoş Geldiniz. Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Konuşmayı Başlat
WhatsApp Destek