İdare hukuku, kamu gücünü kullanan idarenin faaliyetlerini hukuki sınırlar içinde tutmayı amaçlayan bir hukuk dalıdır. Bireylerin idarenin tek taraflı ve icrai nitelikteki işlemlerine karşı haklarını korumasının en önemli yolu İdari İşlemin İptali Davasıdır. Bu dava, idari yargı yerlerinde açılan ve idari işlemlerin hukuka uygunluğunu denetleyerek, hukuka aykırı bulunan işlemi geçmişe dönük olarak ortadan kaldıran yöntemdir. 

İptal Davasının Amacı

İptal davası, idari işlemin yetki, sebep, şekil, konu ve amaç unsurlarından herhangi biri yönüyle hukuka aykırı olması nedeniyle menfaati ihlal edilen kişiler tarafından açılan bir idari dava türüdür. İptal davasının amacı, idarenin hukuka aykırı işlem tesis etmesini engellemek ve kamu hukuku düzenini korumaktır.

İptal Davasına Konu Olabilen İdari İşlemlerin Özellikleri

Bir işlemin iptal davasına konu olabilmesi için taşıması gereken zorunlu özellikleri şu şekilde sıralayabiliriz. Buna göre; 

  1. Kamu İdaresinin İşlemi Olmalıdır: İşlem, kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla kamu otoritesini kullanarak idare tarafından tesis edilmelidir.
  2. Tek Taraflı Olmalıdır: İlgilinin rızasına bağlı olmaksızın, idarenin tek taraflı iradesiyle ilgilinin hukuki durumunu etkilemelidir.
  3. Kesin ve İcrai Nitelikte Olmalıdır: İşlem, ilgilinin hukuki durumunda değişiklik yaratan, uygulanmaya hazır ve etkisini göstermiş bir karar olmalıdır. Hazırlık işlemleri veya tavsiye kararları iptal davasına konu edilemez. İdari işlemlerin genel olarak iki türü vardır. Bunlar: 

İşlem Türü

Tanım

Örnek

Dava Mercii

Bireysel İşlemler

Doğrudan belli bir kişinin hukuki durumunu etkileyen işlemler.

Atama Kararı, Yıkım Kararı, Disiplin Cezası gibi

İdare/Vergi Mahkemeleri

Düzenleyici İşlemler

Sürekli, soyut, nesnel ve genel nitelikte kurallar koyan işlemler.

Yönetmelikler, İmar Planları, Tüzükler gibi

Danıştay (genellikle ilk derece)

Yerindelik Denetimi Yasağı

İdari Yargılama Usulü Kanunu madde 2/2 uyarınca, idari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin yalnızca hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.

  1. İdari Mahkemeler, Yerindelik Denetimi Yapamaz: Mahkeme, idarenin takdir yetkisi alanına giren konularda, idarenin yerine geçerek “daha iyi” veya “daha doğru” bir karar veremez.
  2. Takdir Yetkisinin Kaldırılması Yasağı: İdareyi, belirli bir eylem veya işlem tesis etmeye zorlayacak biçimde karar verilemez. Denetim, idarenin tercih ettiği seçeneğin hukuka uygun olup olmadığının tespitiyle sınırlıdır.

İptal Davası Açma Ehliyeti ve Menfaat İhlali Şartı

İptal davasının kabul edilebilmesi için davacının dava açma ehliyetine sahip olması gerekir. İdare hukukunda bu, davacı ile dava konusu işlem arasında “ciddi ve makul” bir menfaat ilişkisinin varlığını ifade eder.

Menfaat İhlalinin Kriterleri

Menfaat ihlali, hak ihlalinden daha geniş bir kavramdır ve davacının hukuken korunmaya değer, güncel, meşru ve kişisel bir çıkarının bulunmasını gerektirir. Buna göre; 

Menfaat

Açıklama

Meşruiyet

Davacı ile işlem arasında hukuken kabul edilebilir, dinlenilebilir bir ilginin olması gerekir. 

Kişisellik

İdari işlemin, doğrudan davacının hukukunu etkilemesi, onun için hukuki bir sonuç doğurması gerekir. 

Güncellik

İşlemin hukuki etkisinin halihazırda devam etmesi veya doğmak üzere olması gerekir. Gelecekte gerçekleşecek muhtemel menfaatler dava hakkı vermez.

Kamu Yararını İlgilendiren Konularda Geniş Yorum

Çevre, imar, kültürel mirasın korunması gibi kamu yararını yakından ilgilendiren konularda Danıştay, menfaat ilişkisini daha geniş yorumlamaktadır. Buna göre; 

  1. Bölgesel Etki: İmar planları gibi bölgesel işlemlerde o bölge sakinlerinin menfaati kabul edilir.
  2. Kolektif Kuruluşlar: Meslek odaları, barolar, sendikalar ve dernekler, görev alanlarına giren konularda menfaat ihlali olmasa bile kamu yararına dayanarak iptal davası açabilirler.
  3. Genel Menfaat: İşlemin Türkiye genelini ilgilendirmesi halinde, her yurttaşın iptal davası açma ehliyeti olduğu kabul edilmektedir. Anaysa mahkemesi ve AİYM bu görüştedir. 

İptal Davası Açma Süreleri ve Başvuruların Etkisi

İptal davası açma süresi, hukuken hak düşürücü süre niteliğindedir. Bu sürelerin kaçırılması, idari işlemin hukuka aykırı olsa bile dava yoluyla denetlenmesini engeller. Süreler hakim tarafından resen gözetilir.

Dava Türü

Genel Süre

İdare ve Danıştay’da

60 gün

Vergi Mahkemelerinde

30 gün

Kanunlarda açıkça belirlenen özel dava açma süreleri, genel sürelerden farklı olabilir. Ancak bu özel sürenin idari işlemde açıkça belirtilmesi, uygulanabilirlik şartıdır.

İdari Merciilere Başvuruların Dava Süresine Etkisi

İdari mericilere başvuruların dava sürecine etkisini tablo şeklinde vermek gerekirse; 

Başvuru Türü

Dava Süresine Etkisi

Zımni Red (Başvuruya Cevapsızlık Hali)

İşlemin Kaldırılması Talebi (İYUK m.11)

İşlemeye başlayan dava süresini durdurur.

30 gün sonra ret sayılır. Dava süresi, zımni red tarihinden itibaren kalan süre kadar yeniden işlemeye başlar.

İşlem/Eylem Yapılması Talebi (İYUK m.10)

Henüz bir işlem yoksa, 30 günlük bekleme süresi başlar.

30 gün sonra ret sayılır. Ret tarihini izleyen günden itibaren yeni bir dava süresi 60 veya 30 gün işlemeye başlar. Toplamda 90 gün kabul edilir. 

İdari Yargılama Usul Kanunu madde 10’a göre, ilgilinin kesin cevabı bekleme süresi, başvuru tarihinden itibaren 6 ayı geçemez. Bu sürenin sonunda cevap gelmezse, dava açma süresi hak düşürücü süreye uğrar.

İdari İşlemin Hukuka Aykırılık Nedenleri

İdari işlemlerin iptalini talep etme sebepleri, idare hukukunda “hukuka aykırılık” olarak nitelenen beş temel unsur üzerinden incelenir. Hukuka aykırılık halleri, yetki, şekil, sebep, usul ve konu olarak ayrılır. Aşağıda detaylıca anlatılmıştır. 

Yetki Bakımından Hukuka Aykırılık

İdare, kanunun açıkça verdiği yetki dışında işlem yapamaz. Başka bir deyişle yetkisizlik asıl, yetki istisnadır. Yetki kurallarına aykırılık durumları şu şekildedir: 

  1. Fonksiyon Gaspı: İdarenin yasama veya yargı yetkisine giren bir konuda işlem yapması durumunda fonksiyon gaspı meydana gelir. Örneğin vergi koyma yetkisi yasamaya aittir. Bunun başka bir merci tarafından konulması fonksiyon gaspı anlamına gelir. 
  2. Yetki Gaspı: İdari bir merciin başka bir merciin yetkisine giren bir konuda işlem yapması durumunda yetki gaspı oluşur. Örneğin Valinin Kaymakam yerine işlem yapması buna örnek verilebilir. 
  3. Konu ve Yer Yönünden Yetkisizlik: İdari birimin kendi coğrafi sınırları veya görev alanı dışındaki bir konuda işlem yapması durumunda konu ve yer yönünden yetkisizlik meydana gelir. 
  4. Usulde Paralellik İlkesine Aykırılık: Bir işlemi yapan makamın, o işlemi değiştirme, kaldırma veya geri alma yetkisine sahip olmaması durumudur. Örneğin Bakanlık tarafından atanan memurun görevine Valilikçe son verilmesi durumu gibi.

Şekil ve Usul Bakımından Hukuka Aykırılık

İdari işlemin hukuki geçerlilik kazanması için mevzuatta öngörülen biçim koşullarına uyulması şarttır. En sık karşılaşılan aykırılıklar şu şekildedir. 

  1. Zorunlu Görüş/Karar Eksikliği: İşlem tesis edilmeden önce zorunlu olan bir görüşün veya teklifin alınmaması haline zorunlu görüş, karar eksikliği meydana gelir. 
  2. Savunma Hakkının İhlali: Özellikle disiplin cezalarında, ilgilinin savunma hakkı tanınmadan ceza verilmesi durumuna savunma hakkı ihlal edilmiş olur. Savunma hakkı Anayasa m.129’da tanımlanmıştır. 
  3. Gerekçe Eksikliği: İşlemin gerekçesinin hukuken kabul edilebilir bir şekilde açıklanmaması durumunda idari işlemi şekil ve usul bakımından hukuka aykırı hale getirir. 

Sebep, Konu ve Amaç Bakımından Hukuka Aykırılık

Bu üç unsur, işlemin esasını oluşturan hukuka aykırılık nedenleridir. Buna göre; 

Unsur

Hukuka Aykırılık Nedeni

Denetim 

Sebep

İşlemin dayandığı fiili veya hukuki gerekçelerin gerçeğe veya hukuka aykırı olması durumunda idari işlem sebep bakımından hukuka aykırı olur. 

İdarenin dayandığı gerekçenin hukuken var olup olmadığı ve doğru uygulanıp uygulanmadığı denetlenir.

Konu

İşlemin yarattığı hukuki sonucun, hiyerarşik olarak daha üst bir hukuk kuralına aykırı olması durumunda idari işlem konu bakımından hukuka aykırı olur. 

Kanuna aykırı ek sorumluluk getirilmesi veya kanunun yasakladığı bir konuda işlem yapılması halinde kanunsuzluk meydana gelir. 

Amaç

İşlemin tesis edilmesindeki nihai hedefin kamu yararı amacından sapması durumunda amaç bakımından idari işlem hukuka aykırı olur. 

İşlemin gerçek amacının kamu yararı dışında, kişisel veya başka bir idari amaç için kullanılıp kullanılmadığı araştırılır.

Yürütmenin Durdurulması ve İptal Kararının Sonuçları

İdari işlemlerde yürütmenin durdurulması ve iptal kararının bir takım sonuçları meydana gelmektedir. Yürütmenin durdurulması iptal kararları aşağıda detaylıca açıklanmıştır. 

Yürütmenin Durdurulması Kararı

İptal davası açılması, kendiliğinden işlemin yürütülmesini durdurmaz. Davacı, ayrıca Yürütmenin Durdurulması kararı talep etmelidir. Yürütmeyi Durdurma, davanın sonuçlanması beklenmeden işlemin uygulanmasını durduran geçici bir tedbirdir. YD Kararı Verilme Şartları şu şekilde sıralanabilir. Buna göre; 

  1. Açıkça Hukuka Aykırılık: İdari işlemin bariz şekilde hukuka aykırı olması gerekir. 
  2. Giderilmesi Güç veya Olanaksız Zarar: İşlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararların doğması gerekir. 
  3. İtiraz: Yürütmeyi Durdurma kararları ve red kararları aleyhine, kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.

İptal Davası Sonucu ve Geriye Dönük Etkisi

İdari işlemin iptali kararı verildiğinde, işlem tesis edildiği an itibarıyla geçmişe etkili olarak tüm sonuçlarıyla birlikte yürürlükten kalkar. Bu durumun sonuçları şu şekildedir. 

  1. Makable Şamil Etki: İşlem hiç yapılmamış sayılır. İşlemden doğan tüm hukuki sonuçlar ortadan kalkar.
  2. Herkese Etki: İptal kararı, davayı açmayan kişiler açısından da aynı hukuki etkiyi doğurur. İdare, aynı hukuka aykırılığa sahip işlemleri re’sen kaldırmakla yükümlüdür.

İptal Davası ile Tam Yargı Davası Arasındaki İlişki

Tam Yargı Davası, idarenin eylem veya işlemlerinden kaynaklanan zararların tazminini amaçlayan bir idari dava türüdür. İptal davası, işlemin kaldırılmasına yönelik iken tam yargı davası zararın karşılanmasını sağlar.

Dava Türü

Amacı

Dava Açma Şekli

İptal Davası

Hukuka aykırı idari işlemin ortadan kaldırılması amaçlanır. 

Doğrudan işleme karşı açılır.

Tam Yargı Davası

İdari işlem veya eylemden doğan maddi/manevi zararın tazmini amaçlanır.

Tam yargı davası iptal davasıyla birlikte açılabileceği gibi iptal davası kararı kesinleştikten sonra dava süresi içinde de açılabilir.

Yorumunuzu Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir