Yaşlılık veya hastalık döneminde olan bakım alacaklısı ile ömür boyu bakım sağlamayı taahhüt eden bakım borçlusu arasında kurulan, Türk Borçlar Kanunu’nun 611 ve devamı maddelerinde düzenlenen hukuki müesseseye Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi denilmektedir. Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi, iki tarafa karşılıklı borç yükleyen ve ivazlı nitelikte bir sözleşme türüdür. İvazsız sözleşmeler ahlaki edimin ifası anlamına gelir ve bu durumda bakma alacaklısı ve borçlusu söz konusu değildir. 

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin Unsurları ve Niteliği

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi, esasında bakım alacaklısının herhangi bir malvarlığı devri ile bakım borçlusunun sürekli bir hizmet ediminin takas edildiği sözleşmelere denilmektedir. Bakım borcu, sağlık, gıda, konut gibi hizmet edimini kapsamaktadır. Bakım alacaklısı genellikle, taşınmaz, araç, menkul kıymet veya bir miktar parayı vaat etmektedir. 

Tarafların Edimleri

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, her iki tarafa borç yükleyen çift taraflı bir sözleşme türüdür. Dolayısıyla bu sözleşmeler her iki tarafın örtüşen iradelerine dayanmaktadır. İradeye dayanan bir sözleşme türü olduğundan, sözleşmenin iptali mümkündür. 

Sözleşme Tarafı

Üstlenilen Edim (Borç)

Edimin Niteliği

Bakım Borçlusu

Bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmek bakım borçlusunun asli görevidir. 

Sürekli hizmet edimi şeklindedir. Örneğin, gıda, konut, sağlık vb. gibi

Bakım Alacaklısı

Malvarlığının tamamını veya bir kısmını genellikle taşınmaz mal veya motorlu araç bakım borçlusuna devretmek asli yükümlülüktür.  

Bir defalık veya anlık edim olarak ödenir. Mal veya değer devri şeklinde gerçekleşir. 

İvazlı Sözleşme Niteliği: Sözleşmedeki mal devri ile bakım ve gözetim hizmeti birbirinin sebep ve karşılığını yani ivazını oluşturur. Bu nedenle tam iki tarafa borç yükleyen bir akittir.

Bakım Borçlusunun Yükümlülükleri (TBK m. 614/2)

Bakım borçlusunun yükümlülükleri, alınan malın değeri ile bakım alacaklısının önceki sosyal durumuna uygun, hakkaniyetin gerektirdiği seviyede olmalıdır. Bakım borçlusu, ahlaki ve uygun şekillerde hizmeti ifa etmelidir. Öte yandan afaki devirler veya murisin tüm malvarlığını kapsayacak sözleşmeler uygulamada hakkaniyete aykırı bulunmaktadır. Yükümlülükler şunları kapsar:

  1. Uygun gıda ve konut sağlamak.
  2. Hastalığında gerekli özenle bakım ve tedavi ettirmek.

Özel Bakım Gereksinimi

Sözleşmenin geçerliliği için, düzenlendiği anda bakım alacaklısının özel bir bakım ihtiyacı içinde olması şart değildir. İhtiyacın sonradan doğması veya bakım süresinin kısa sürmesi geçerliliği etkilemez. Örneğin bakım borçlusu tüm hastane süreçlerini yerine getiriyorsa bu durumda da görevini ifa etmiş sayılır. 

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nasıl Yapılır?

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi’nin en önemli geçerlilik şartı, kanunun öngördüğü şekil şartıdır. Sözleşmenin geçerli olabilmesi için, mirasçı atanmasını içermese dahi, miras sözleşmesi şeklinde yapılması zorunludur. Bu da, Türk Medeni Kanunu (TMK) uyarınca resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmesi demektir. 

Yetkili Resmi Memurlar (TMK m. 532)

Düzenleme Usulü

Sulh Hâkimi

Düzenleme usulü ile iki tanığın huzurunda yapılır.

Noter (Uygulamada En Yaygın Olan)

Düzenleme usulü ile iki tanığın huzurunda yapılır.

Kanunla yetkilendirilmiş diğer görevliler

Tapu memurları sadece konusu taşınmaz olan sözleşmelerde yetkilidir.

Şekil Eksikliğinin Sonucu

Kanunun öngördüğü bu şekil, bir geçerlilik koşuludur. Şekil eksikliğiyle yapılan sözleşme yoklukla maluldür. Başka bir deyişle sözleşme geçersizdir. Hâkim bu durumu re’sen dikkate almak zorundadır. Şu kadar ki: Devletçe tanınmış bir bakım kurumu tarafından yapılan sözleşmelerde, geçerlilik için yazılı şekil yeterlidir.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi ve Muris Muvazaası

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi, uygulamada en sık muris muvazaası (mirasçıdan mal kaçırma) iddialarına konu olan sözleşme türüdür. Uygulamada genellikle bakım borlusu, bakım alacaklısının iradesi üzerinden diğer mirasçılardan mal kaçırmak maksadıyla bu sözleşme türüne başvurabilir. Burada murisin iradesi mahkeme tarafından incelenir. Bakım alacaklısının bakıma muhtaç olup olmadığı ile bakım yükümlüsünün bu görevi yerine getirip getirmediğine göre sonuca varılır. Ayrıca murisin tüm malvarlığının devri şeklinde yapılan sözleşmelerden ziyade gerçekten murisin bakımını üstlenecek şekilde uygun bir edimin devri şeklindeki sözleşmelere itibar edilmektedir. 

Muris Muvazaası

Muris muvazaası, mirasbırakanın mirasçılarını miras haklarından yoksun bırakmak amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği malı, görünüşte yani muvazaalı olarak satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi ivazlı bir işlemle devretmesidir. Bu, mirasbırakanın gerçek iradesi ile yaptığı işlem arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanır. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi bir anlamda nispi muvazaa sayılmaktadır. 

Muvazaa İddiasında Gerçek İradenin Tespiti

Mirasçıların açtığı tapu iptali ve tescil davasında, mirasbırakanın gerçek iradesi yani bakım karşılığı devir mi yoksa mirasçıdan mal kaçırma mı olduğu araştırılır. Bu tespitteki temel ölçütler şunlardır:

  1. Mirasbırakanın Makul Nedeni: Murisin, sözleşmeyi yapmakta haklı bir nedeni yaş, hastalık, yalnızlık, özel bakım ihtiyacı gibi olup olmadığına bakılmaktadır. 
  2. Bakım İhtiyacı: Murisin yaşı, sağlık durumu ve sözleşme anındaki özel bakım ihtiyacının varlığının olup olmadığı bu davalarda önemli bir husustur. 
  3. Bakım Ediminin Yerine Getirilmesi: Bakım borçlusunun gerçekten bakım edimini yerine getirip getirmediği, murisin zor dönemlerinde destek olup olmadığına bakılır. 
  4. Malvarlığı Oranı (Makul Sınır): Temlik edilen malın, mirasbırakanın tüm malvarlığına oranı önemli bir ölçüttür. Malvarlığının büyük bir kısmının veya en değerli kısmının devredilmesi, genellikle mal kaçırma iradesine karine teşkil etmektedir. Ancak, bakım amacının ispatlanması ve ahlaki görevin ötesinde hizmetlerin verilmesi durumunda, tek ve değerli malın devri yasal serbestiye aykırı sayılmaz.

Muvazaanın Sonuçları Nelerdir?

Görünürdeki ölünceye kadar bakma sözleşmesi tarafların gerçek iradesine uymadığı yani amaç bağış olduğu halde, gizli bağış sözleşmesi de şekil şartından yoksun olduğu için geçersizdir. Miras hakkı ortadan kaldırılan mirasçılar, bu temlikin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tespitini ve tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Bu davanın hukuksal nedeni Muvazaalı Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedeniyle Tapu İptal ve Tescil davasıdır. 

Sözleşmenin Sona Ermesi, İptal ve Fesih Yolları

Sözleşme haklı nedenle tek taraflı feshedilebileceği gibi, ikale, irade sakatlığı, üçüncü kişilerin iptal hakkı, alacaklıların iptal hakkı gibi nedenlerle de sözleşme sona erdirilebilir. Sözleşmenin sona ermesi veya iptali, aşağıdaki hukuki yollarla mümkündür:

Sözleşmenin Tek Taraflı Haklı Feshi

Sözleşmenin haklı nedenle tek taraflı feshinin nasıl yapılacağı aşağıdaki tabloda verilmiştir. Buna göre; 

Fesih Nedeni

Açıklama

Edimlerde Önemli Oransızlık

Tarafların edimleri arasında oransızlık varsa ve bu oransızlık bağışlama amacı taşımadıkça, altı ay önceden bildirimle fesih mümkündür.

Borçlara Aykırı Davranış / Çekilmezlik

Sözleşmenin devamının borçlara aykırı davranış veya başka önemli sebeplerle çekilmez hale gelmesi durumunda, taraflar süre vermeden haklı fesih hakkını kullanabilir.

Bakım Borçlusunun Ölümü

Bakım borçlusunun ölümü halinde, bakım alacaklısı bir yıl içinde fesih isteyebilir ve mirasçılardan bir para ödenmesini talep edebilir.

Diğer Sona Erme ve İptal Nedenleri

Haklı fesih dışında sözleşmenin ikale ve irade sakatlığı haliyle iptali de mümkündür. Buna göre; 

  1. İkale (Bozma) Sözleşmesi: Tarafların karşılıklı anlaşmasıyla sözleşmenin sona erdirilmesine ikale ile sona erdirilme denilmektedir. 
  2. İrade Sakatlığı: Yanılma, aldatma veya korkutma nedeniyle iradesi sakatlanan tarafın bir yıllık süre içinde iptal hakkını kullanması mümkündür. 
  3. Üçüncü Kişilerin İptal Hakkı: Nafaka alacaklıları, yasal nafaka yükümlülüğüne aykırı sözleşme yapılmasına itiraz edebilirler. Diğer Alacaklılar: Bakım alacaklısının malvarlığını devrederek alacaklıların haklarını ihlal etmesi durumunda, alacaklılar 5 yıl içinde iptal davası açarak alacaklarının tahsilini talep edebilirler. Bununla birlikte mirasçılar, sözleşmenin ivazsız (karşılıksız) olduğu oranda tenkis davası açma hakları saklıdır.

Yorumunuzu Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir